Rus edebiyatının önde gelen yazarlarından biri olan Anton Çehov, genellikle kısa hikayeler ve oyunlar yazmıştır. Çehov’un hikayeleri genellikle insan ilişkileri, duygular ve toplumsal meseleler üzerine odaklanmıştır. Onun eserleri genellikle gerçekçi bir bakış açısına sahip olup, karakterlerin içsel çatışmalarını ve insan doğasının karmaşıklığını ele almaktadır. Çehov’un hikayeleri genellikle sade bir dille yazılmıştır ve okuyucuların derin düşünmelerine sebep olacak soruları içerir. Yazarın eserleri genellikle trajikomik bir ton taşır, okuyucuları hem düşündürürken hem de güldürmeyi başarır. Çehov’un hikayeleri genellikle içsel çatışmalar ve ironi üzerine kuruludur, karakterlerinin karmaşıklığı ve gerçeklik ile ilişkisi üzerine derinlemesine düşünmeyi gerektirir. Bu yönüyle Çehov’un hikayeleri, edebi bir özgünlüğe sahiptir ve okuyucuların kalbine dokunmayı başarır.
Kısa hikaye
Bir zamanlar uzak bir kasabada bir kral yaşarmış. Bu kralın çok değerli bir altın kolyesi varmış. Bu kolye o kadar önemliymiş ki, krallığın sembolü haline gelmiş.
Kasabanın hemen yakınında yaşayan genç bir çiftçi, kralın kolyesini çalmaya karar vermiş. Bir gece ansızın kralın sarayına girmiş ve kolyeyi alıp kaçmış. Ancak kral hırsızın izini bulmuş ve peşine düşmüş.
Hırsız genç çiftçi, elindeki kolyeyle kaçarken ormanda kaybolmuş. Aniden korkunç bir yaratık belirmiş karşısında. Genç çiftçi korku içinde kaçmaya başlamış, ancak yaratık peşini bırakmamış.
Sonunda çiftçi bir uçurumun kenarına gelmiş. Arkasında yaratık, önünde uçurum… Aniden kendini boşluğa bırakmış. İşte o anda mucizevi bir şekilde kanatlar çıkmış çiftçinin sırtından ve uçmaya başlamış.
Psikolojik hikaye
Bir zamanlar, küçük bir kasabada yaşayan genç bir kızın hayatı beklenmedik bir şekilde değişmeye başladı. Geceleri tuhaf rüyalar görmeye başladı ve bu rüyalar gerçeklikle iç içe geçmeye başladı. Pencereden içeri giren soğuk rüzgarın ona fısıldadığı sözler, kızın psikolojisini yavaş yavaş etkilemeye başladı.
Her gece aynı rüyayı görmeye başladı; eski bir evin içinde kaybolmuş gibi hissediyordu. Evin içinde dolaşırken duvarlarda garip simgeler fark etmeye başladı ve bu simgeler ona tanıdık gelmeye başladı. Rüyalarında kayboldukça gerçeklikle bağları kopmaya başladı ve kendi kimliğini sorgulamaya başladı.
Sonunda, kasabanın eski kütüphanesinde bir kitap buldu ve kitabın sayfalarını karıştırdıkça rüyalarıyla gerçeklik arasındaki bağlantıyı keşfetti. Annesinin yıllar önce uğruna büyük bir savaş verdiği ve kaybettiği eski bir büyü savaşıydı. Genç kız, annesinin mirasıyla yüzleşmek zorunda kaldı ve karanlık güçlerle olan savaşında kendini ve kimliğini yeniden keşfetti.
Gerçeki hikaye
Bir zamanlar çok uzaklarda, masmavi bir deniz kenarında yaşayan bir balıkçı vardı. Günlerini balık tutarak ve sakin hayatının keyfini çıkararak geçirirdi. Bir gün, beklenmedik bir fırtına onun teknesini alıp sürükledi. Balıkçı, büyük bir tehlike içinde olduğunu fark etti ve ne yapacağını bilemedi.
Fırtına sona erdikten sonra, balıkçı kendini bir adanın kıyısında buldu. Adada yalnız olmadığını fark etti ve yanına yaklaşan bir kurt olduğunu gördü. Kurt çok dost canlısıydı ve balıkçıya yardım etmeye karar verdi. Ama kurtun da bir sırrı vardı.
- Balıkçı ve kurdun arasında beklenmedik bir dostluk başladı.
- Adada birçok gizemli olay yaşandı ve gerçeği öğrenmek için birlikte mücadele ettiler.
- Sonunda, balıkçı gerçekten sevdiklerini buldu ve adada geçirdiği zamanın ona büyük bir hediye olduğunu anladı.
Balıkçı ve kurtun maceralı hikayesi, insanın yaşamın en zor zamanlarında bile umudu ve dostluğu bulabileceğini gösteren bir gerçek hayat öyküsüdür.
Günlük yaşam hikayesi
Lorem ipsum dolor sit amet, consectetur adipiscing elit. Sed ultricies nulla eget porta facilisis. Duis vitae ligula id nulla luctus laoreet. Morbi venenatis turpis in mauris ullamcorper, vel egestas arcu feugiat. Pellentesque habitant morbi tristique senectus et netus et malesuada fames ac turpis egestas. In hac habitasse platea dictumst. Integer ut justo vel risus semper condimentum vel nec ipsum. Maecenas ut lobortis leo. Curabitur nec metus in ipsum tristique blandit. Nullam tempus mi vel odio laoreet lacinia.
- Vivamus dictum lacus eget enim porta, nec bibendum mauris iaculis.
- Etiam ac purus sit amet dolor malesuada tempor.
- Sed nec lectus non purus feugiat ultrices.
Proin auctor mauris nec turpis semper, vel egestas urna tincidunt. Nam quis est rutrum, blandit nunc a, sagittis justo. Fusce euismod, turpis id volutpat consequat, augue urna convallis lectus, nec ultrices metus turpis in nunc.
Mizahi hikaye
Bir gün tembel tavşan ile çalışkan karınca ormanda karşılaştılar. Karınca tavşana, “Neden sürekli uyuyorsun? Çalışmalısın!” dedi. Tavşan ise gülerek, “Benim bilgeliğime ve kurnazlığıma güveniyorum, çalışmaya ihtiyacım yok!” diye cevap verdi.
Temel’de bir gün evlilik terapistine gittiler. Terapist, “İkinizi de dinledim, sorununuz zaten çok açık…” dedi. Temel şaşkın bir şekilde, “Ne anlamdıniz ki, biz enin gelmek için geldik!” dedi.
- Bir gün bir fil bir sineğe, “Neden bu kadar küçüksün? Senin gibi büyük olmak daha iyi olmaz mı?” dedi. Sinek ise gülerek, “Sen büyük olabilirsin ama ben sana kıyasla çok daha hızlıyım, hırsızlık yaparken yakalanmam!” diye cevap verdi.
- Adamın biri lokantada garsona, “Bu tavuğun sırrı nedir?” diye sordu. Garson ise gülerek, “Sırrı efendim, tavuk değil, tustur!” dedi.
Bir gün bir kedi ile bir fare dost olmuşlar. İkisi de çok mutluymuş ve birlikte macera dolu günler geçiriyorlarmış. Ne garip değil mi? Kedi ile fare… Ama işte hayat bazen böyle “tuhaf” şeylerle doludur.
Bu konu Çehov hangi hikaye türü? hakkındaydı, daha fazla bilgiye ulaşmak için Çehov Tarzı Hikâye Nedir? sayfasını ziyaret edebilirsiniz.